Resmi Facebook Sayfamıza www.facebook.com/KemalizimDusunceSistemi Adresinden Ulaşabilirsiniz

11 Ekim 2016 Salı

Devletçilik İlkesi - Devletçilik Nedir ?

DEVLETÇİLİK
Devlet bir ülke üzerinde yaşayan insan topluluğunun, aralarındaki düzeni kurmak ve sürdürmek için oluşturduğu siyasi teşkilata ve bu teşkilatın ortaya çıkardığı üstün buyurma gücüdür.
Devletçilik ilkesi ise o ülkenin sosyal politikasında izlenecek yol ve yöntemlerin belirlenmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın devlet eliyle gerçekleştirilmesidir.
Bir devletin temel öğeleri; millet, yurt, egemenlik, bayrak ve milli marştır.
Devletçilik ilkesinde asıl amaç fertlerin yapamayacağı oluşumların devlet tarafından sağlanmasıdır. Bu ilke Atatürk'ün ekonomik görüşlerini ifade eden, ekonomik kalkınmada özel teşebbüslerin yanı sıra devletin de yatırımlar yapmasını öngören karma sistemi ele alan, sosyal güvenliğin sağlanmasını devletin görevi kabul eden bir Atatürk ilkesidir.
Devletçilik ilkesinde devlet güçsüzlerin kuvvetlilerle karşı karşıya kalmasından doğacak sakıncaları gidermek maksadı ile düzenleyici roller üstlenmektedir.
Kısa bir tabir ile devletçilik ilkesi, devletin ekonomik alana doğrudan doğruya müdahalesini öngören bir sitemdir.
Atatürkçülük güçlü bir devletin güçlü bir ekonomi ile mümkün olacağını ön görmüştür. Bu konu hakkında birçok konuşma yapmıştır. Atatürk: “Yeni Türkiye Devleti temelleri süngü ile değil, süngünün dahi dayandığı ekonomi ile kurulacaktır. Yeni Türkiye Devleti, cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti ekonomik bir devlet olacaktır. Hayat demek ekonomi demektir. Yaşamak için, kuvvetli bir devlet ekonomisi esastır.” sözleriyle devletçilik ilkesinin uygulanabilmesinin güçlü bir ekonomiyle olacağını vurgulamak istemiştir.
Atatürk: ”Hulasa, bizim takip etiğimiz devletçilik, ferdi çalışma ve faaliyeti esas tutmakla beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde milleti refaha ve memleketi bayındırlığa eriştirmek için milletin genelde yüksek menfaatlerinin gerektirdiği işlerde, özellikle iktisadi sahada devleti fiilen ilgili kılmaktır.” sözleriyle devletçilik ilkesinin, özel teşebbüs hürriyeti ve piyasa ekonomisi reddi anlamına gelmediğini vurgulamıştır.
Atatürk; milli kalınmanın devlet ve vatandaş işbirliği ile geçekleşeceğine inanmış, özel teşebbüse de her alanda fırsat tanınmasını ve destek verilmesini sağlamak maksadı ile Teşviki Sanayi kanununun çıkarılmasını sağlamıştır. Özel teşebbüsün yeterli sermaye ve güce sahip olamaması yüzünden yapmaya çalıştığı girişimlerden fazla fayda sağlanamamıştır.
, ,

7 Ekim 2016 Cuma

Cumhuriyetçilik İlkesi ~ Cumhuriyet ve Atatürk

CUMHURİYETÇİLİK
Cumhuriyet halkın doğrudan doğruya seçtiği temsilciler aracılığı ile egemenliği elinde tutuğu yönetim şeklidir. Başka bir ifade ile Cumhuriyet yönetimin ulusa ait olduğunu ortaya koyan bir rejimdir. Cumhuriyet’te temel ilke seçimdir.
Devlet hizmetlerinin hiçbir kademesinde veraset usulü olmayıp, yerine seçim ve tayin vardır. Cumhuriyet devlet başkanlarının ve diğer kademelerdeki yöneticilerin hayat boyu görevde kalmasını reddeden bir anlayıştır. Seçim sonucunda iktidara gelen kişiler ömür boyunca devlet başkanlığı makamında kalamamaktadırlar.
Cumhuriyet rejiminde egemenlik ulusa aittir. Devlet başkanları ya doğrudan ya da dolaylı olarak halk tarafından belli bir süreliğine seçilmektedir.
Cumhuriyetin Türk toplumuna sağladığı faydalar kısaca şu şekilde özetlenebilir:
1. Demokrasinin kurulmasına ortam sağlamıştır.
2. Türk toplumunun gelişmesini ve çağdaşlaşmasını sağlamıştır.
3. Bütün vatandaşların devlet yönetimine eşit şekilde katılabilmesini sağlamıştır.
Cumhuriyetçilik:
Egemenliğin sahibinin millet olduğu bir yönetim şekli olan ve temsili demokrasiyi esas alan bir yönetim biçimi, Cumhuriyeti destekleyen bir Atatürk ilkesidir. Milletin seçtiği temsilcilerden oluşan Meclis (TBMM) son söz yetkisine sahiptir. Millet seçimlerle temsilcilerini değiştirebilir. Cumhuriyetçilik ilkesinin önemi, Anayasamızın birinci maddesinde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez şeklinde net ifadelerle vurgulanmıştır.
Atatürk’ün tanımlamasıyla Cumhuriyet ilkesi; Türk Milleti’nin tabiatına ve adetlerine uygun yönetim şekli olan Cumhuriyet rejimi, laiklik ilkesiyle birlikte bütün siyasal tartışmaların dışında tutulmuştur.
, , ,

6 Ekim 2016 Perşembe

Atatürk Sözleri ~ Ne Mutlu Türküm Diyene

Saygısızlığın, saldırının küçüğü, büyüğü yoktur. Samimiyetin lisanı yoktur. Samimiyet sözlerle açıklanamaz. O, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır. Medeniyetin esası, ilerlemesi ve kuvvetin temeli, aile hayatın-dadır. Bu hayattaki fenalık mutlaka toplumsal, ekonomik ve politik beceriksizliği doğurur.

, ,

Atatürk ve Laiklik - Laiklik Nedir ?




















Laik, sözlük anlamı ile ruhani olmayan kimse, dini olmayan fikir, kurum, sistem ve ilke anlamına gelmektedir.
Laiklik ise kısaca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını, devletin din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından tarafsız olmasını ifade etmektedir. Laik devletlerde insanlar inançlarının gerektirdiklerini serbestçe yerine getirebilmektedirler. Devlet koruyucu olarak tüm inanç sistemlerine aynı mesafede durmaktadır.
Laiklik başka bir ifade ile din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören, din ve vicdan özgürlüğünü savunan, dini inançların kullanılarak halkın sömürülmesinin önüne geçemeye çalışan, devlet yönetiminde aklın ve bilimin, toplumun inancında hoşgörünün hâkim olmasını isteyen, dinin gerekleri için hizmet edilmesini sağlayan bir Atatürk ilkesidir.
Laiklik ilkesi ile devletler belli bir dine üstünlük tanıyıp, onun kurallarını bütün vatandaşlara benimsetmeye ve uygulatmaya çalışmazlar. Laiklik ilkesi ile ilgili olarak anayasamızda “Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve ibadetlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz” ibaresi mevcuttur.
Atatürk: “Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiçbir kimse, hiçbir kimseyi, ne bir din ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep, hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.” diyerek laiklik konusundaki görüşlerini kısaca ifade etmiştir.
, , ,

5 Ekim 2016 Çarşamba

Atatürkçü Düşünce Sistemi

Atatürkçü Düşünce Sistemi Resmi Facebook Sayfasının web sitesini siz değerli takipçilerimize açmış bulunmaktayız. İçinde bulunduğumuz sürede Atatürk ilke ve inkilaplarını , Atatürkçü düşünceyi sizlerle beraber hepimiz öğreneceğiz. Onu anlamayı ve Onun fikirlerini yaşatmayı , değerlerine sahip çıkmayı kendimize borç bildik. Biz Cumhuriyetin Aydın neferleri var oldukça o sonsuza dek yaşayacak.

Cumhuriyeti Biz Kurduk Onu Yaşatacak ve Yükseltecek Olan Sizlersiniz.

Mustafa Kemal Atatürk. , , ,

Atatürk ve Milli Egemenlik

Türk MiIIeti yeni bir iman ve kesin bir miIIi azim iIe yeni bir devIet kurmuştur bu devIetin dayandığı esasIar ‘Tam BağımsızIık’ ve ‘Kayıtsız Şartsız MiIIi EgemenIik’ten ibarettir. Yeni Türkiye devIetinin yapısının ruhu MiIIi EgemenIiktir. MiIIetin Kayıtsız Şartsız EgemenIiğidir.
MiIIi egemenIik öyIe bir nurdur ki, onun karşısında zincirIer erir, taç ve tahtIar batar, mahvoIur. MiIIetIerin esirIiği üzerine kuruImuş müesseseIer her tarafta yıkıImaya mahkumdurIar


, , ,

4 Ekim 2016 Salı

Atatürk Hakkında

Atatürk, 1881 yılında Selanik’te doğdu Babası Ali Rıza Bey, annesi Zübeyde Hanım’dır Önce mahalle mektebine daha sonra çağdaş eğitim veren Şemsi Efendi İlkokuluna, askeri liseyi ve askeri ortaokula, askeri liseye ve İstanbul Harp Akademisinden kurmay yüzbaşı olarak mezun oldu Osmanlı Ordusu’na katıldıBalkan Savaşı’na gönderildi, oradan Çanakkale Anafartalar Grup Komutanlığına getirildi

Osmanlı Devleti, Mondros Antlaşması’yla işgal edilince yurdu düşmanlardan kurtarmak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktıAmasya, Sivas, Erzurum kongrelerinden sonra halk ile birlikte Kurtuluş Savaşı’nı başlattı23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisini açtı”Egemenlik ulusundur”ilkesiyle padişaha ve dünyaya Türk milletinin bağımsızlık fikrini duyurdu

1İnönü,2İnönü, Sakarya ve Dumlupınar savaşlarından sonra düşman yurttan kovdu29 Ekim 1923’te cumhuriyeti kurdu, ilk cumhurbaşkanı seçildi Türk milelinin çağdaşlaşması için peş peşe inkılâplar yaptı

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve çağdaş Türkiye’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de saat: 0905’te İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda aramızdan ayrıldı Naşı geçici olarak Ankara’da Etnografya Müzesine kondu, daha sonra 10 Kasım 1953’te Anıtkabir’e nakledildi Ancak, bizlere bıraktığı ilkeler ve yaptığı devrimler ile manevi olarak Türk milletinin kalbinde sonsuza değin yaşayacaktır

Sonuç Olarak: Atatürk’ü Anma Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinliklerin asıl amacı Atatürk’ü daha iyi anlamak ve anlatabilmektir Bu nedenle bu hafta kapsamında Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin anlatıldığı paneller düzenlenmekte ve konuyla ilişikli resim ve fotoğraf sergileri açılmaktadır

Atatürk, çalışkanlığı, zekası ve fedakarlıklarıyla milletimize önder olmuştur Her Türk vatandaşı onu çok iyi tanımalı, ilkelerini benimsemeli, kurduğu cumhuriyeti korumalı ve yaşatmalıdır Atatürk’ün kişiliği ve özellikleri bütün dünya milletleri tarafından takdir edilmektedir Biz Türk milleti olarak onu unutmayacak, devrimlerine ve ilkelerine bağlı kalacağız Atatürk’ün eseri Türkiye Cumhuriyeti’ni bağımsız olarak sonsuza dek yaşatacağız
, ,